Bir su damlasıyla başlar her şey…
Ve sonra sarıp sarmalanır en huzurlu yerde, anne rahminde…
Ay ay büyüyen minicik bir bedenin; sesi, ışığı, tatları, duyguları keşfetme yolculuğu…
Anne rahminde geçen dokuz aylık bu mucizevi serüven, bir bebeğin gözünden, içten ve sevecen bir dille anlatılıyor.
Annelik duygusunu derinden hissettiren, minik bir kalbin büyümesini adım adım izleten bir kitap…
“Annemin Karnında Ben” hayatın en sessiz mucizesi!
BU KİTABI NEDEN OKUYALIM?
Anne karnındaki mucizevi büyümeyi bir bebeğin dilinden anlatır.
Bilimsel gelişim aşamalarını edebî bir üslupla harmanlayarak bilgi ile duyguyu buluşturur.
Her kalp atışının, her küçük kıpırtının ardındaki büyük hikâyeyi gösterir.
Doğmadan önceki sessiz ama muhteşem büyümeyi, içten bir bakışla canlandırır.
Annelik duygusunun rahimde başladığını sıcak bir anlatımla hissettirir.
EDİTÖRÜN KALEMİNDEN
Hayatın başladığı o ilk anlar, gözle görünmez, kulakla işitilmez ama kalple hissedilir. “Annemin Karnında Ben”, işte bu görünmeyen mucizeye gözümüzü ve gönlümüzü açan bir yolculuk sunuyor. Kitap, bir bebeğin kendi gözünden anlatılan büyüleyici serüveniyle, varoluşun en saf, en masum hâlini kalbimize taşıyor.
Meryem el-Haseni’nin sevecen ve naif kaleminden çıkan hikâye, hem çocuklara hem büyüklere unutulmaz bir tefekkür kapısı aralıyor. Bir bebeğin anne karnındaki dokuz aylık macerası, adım adım, ay ay büyüyen minik bir bedenin sesiyle dile geliyor.
Sesleri, ışığı, dokunmayı, tatları hissetmeye başlayan minik bedenin şaşkınlığı, sevinci ve merakı öylesine içten bir dille aktarılıyor ki, insan ister istemez bu hikâyenin içinde kendini buluyor.
Kitap, sadece bir gelişim süreci anlatmıyor; aynı zamanda sevgi, bağlılık, umut ve sabırla örülmüş görünmez bağları hissettiriyor. Bir bebeğin annesine kavuşmayı sabırsızlıkla bekleyişi, her sayfada biraz daha büyüyen bir özlem ve sevinç duygusuyla harmanlanıyor.
Yazar, sade ama etkili anlatımıyla küçük okuyuculara hayatın mucizesini tanıtırken, büyükleri de kendi varoluş hikâyeleriyle buluşturuyor. Her cümlede çocuklara yaratılışın inceliklerini ve hayatın büyük armağanını sezdirecek küçük ama etkili dokunuşlar sunuyor.
Görseller ise kitabın anlatımını tamamlayan harika detaylar taşıyor. Minicik ellerin, ayakların, büyüyen bedenin ve anne karnındaki sevgi dolu ortamın çizimleri, hikâyeye ayrı bir sıcaklık katıyor. Her ayın sonunda verilen bir meyve benzetmesi (nar tanesi, kiraz, avokado gibi) ise çocukların büyüme sürecini hem görsel hem kavramsal olarak daha iyi kavramalarına yardımcı oluyor.
Kitap, çocuklarla ebeveynler arasında duygusal köprü kurmak için de bir fırsat sunuyor. Okurken çocuklara “Sen de bir zamanlar böyleydin” demek, onların kendi varoluş serüvenlerine bir sevgi ve hayranlık penceresi açmak için harika bir yöntem. Aynı zamanda hamilelik dönemini yaşayan anne adayları için de büyük bir anlam taşıyor; çünkü her satır, karnında büyüttüğü o küçük mucizenin neler yaşadığını hissetmesine yardımcı oluyor.