Hijyen kurallarına uymak bu kadar zor olabilir mi?
Okulun en sıkı öğretmeni Müberra Hoca’nın kuralları, hijyen gözetmeni ikizlerin baskısı ve her an yapılabilecek kontroller…
“Süper Kızlar Takımı” Deniz, Meryem ve Elif; artık sadece sınavlarla değil, günlük yaşamın görünmeyen düşmanlarıyla da savaşmak zorunda!
Göründüğü gibi olmayan dostlar, saklanan sırlar ve içimizi ısıtan dayanışmalarla dolu bu manga, beden kadar kalbin de temiz olması gerektiğini gösteriyor.
Kahkahalar, macera ve bir parça gözyaşı eşliğinde “temiz” bir hikâyeye hazır mısın?
“Süper Kızlar Takımı” seni bekliyor!
Haydi, ışılda ve parla!
BU KİTABI NEDEN OKUYALIM?
Çocuklara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırır, küçük yaşta temizlik bilinci oluşturur.
Hijyenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu anlatır, bireysel temizliğin çevreye olumlu etkisini gösterir.
Temizliğin yalnızca beden değil, ruhu da arındıran bir yaşam biçimi olduğunu anlatır.
Görünmeyen mikroplarla birlikte görünmeyen duyguları da fark ettirerek çocukları düşündürür.
Arkadaşlık bağlarını güçlendirir, zorbalığı sorgulatır, içsel güçle mücadele etmeyi destekler.
EDİTÖRÜN KALEMİNDEN
“Süper Kızlar Takımı-1 / Görevimiz Hijyen” hem heyecanlı bir okul macerası hem de hayatın içinden derslerle bezeli bir büyüme hikâyesi. Bu kitapta kahramanlarımızın yalnızca sınıflarına değil, hayallerine, korkularına, heyecanlarına ve sorularına da misafir oluyoruz. Renkli çizimlerin arkasında samimi diyaloglar, öğretici ama asla sıkıcı olmayan bilgiler ve en önemlisi yargılamadan, sevgiyle kurulan bir dil var.
Kahramanlarımız Deniz, Meryem ve Elif; okulun gözde üçlüsü. Her biri farklı karakter özellikleri taşıyan, ama ortak değerlerde buluşan bu üç genç kız, hijyen kurallarını sadece dışsal bir temizlik olarak görmüyor. Onlar, hayatın içindeki küçük alışkanlıkların ne kadar büyük farklar oluşturabileceğini öğreniyorlar.
Kitap boyunca hijyen kontrolleri, bazen abartılı uygulamalar, hatta biraz da adaletsiz gibi gelen ceza yöntemleriyle karşılaşıyoruz. Ama her olay, bir başka pencere açıyor bize. Deniz’in haksızlığa karşı koyma cesareti, Meryem’in sağduyulu yaklaşımı, Elif’in liderliğiyle şekillenen Süper Kızlar Takımı, okuyucuya sadece "temiz olun" demiyor, aynı zamanda "temiz düşün", "temiz konuş", "temiz bir kalple yaşa" diyor.
Peki, sadece öğrenciler mi ders alıyor bu hikâyeden? Elbette hayır. Müberra Hoca gibi öğretmenlerin, otoriteyle sevgi arasındaki dengeyi nasıl kurmaları gerektiği de satır aralarında sezdiriliyor. Hijyen denetimi yapan Ahmet ve Özgür gibi karakterler aracılığıyla güç sahibi olmanın sorumluluğunu nasıl taşımak gerektiğini, kuralların arkasına saklanarak değil anlayışla, empatiyle yaklaşmanın önemini vurguluyor.
Ve Yücel… Belki de kitabın en çok içimizi burkan ama bir o kadar da içimizi ısıtan karakteri. Sessizliğiyle görünmezleşen, ama Süper Kızlar’ın yüreğiyle fark edilen bir çocuk. Kıyafetleri kirli diye dışlanan, saçını lavaboda yıkadığı için cezalandırılan ama aslında çok daha derinlerde yaraları olan bir arkadaş. Onun yaşadığı zorlukları gördüğümüzde, “temizlik” meselesine bambaşka bir gözle bakıyoruz. Çünkü bazen kirli bir gömlek, çaresiz bir evin sessiz çığlığıdır. Bazen kokan bir saç, yalnız bırakılmış bir çocuğun yardım sinyalidir.
Bu kitap, tam da bu yüzden önemli: Temizlik kavramını yalnızca sabun, su ve şampuan üçgeninde bırakmıyor. Kalpleri de temizliyor. Ön yargılarımızı yıkıyor. Farklı olanı anlamayı, sessiz olana kulak vermeyi öğretiyor.
Eğer çocuğunuza temizliğin önemini anlatmak, ama bunu yaparken onu sıkmadan, ders verir gibi konuşmadan yapmak istiyorsanız; bu kitap tam size göre. Eğlenceli olduğu kadar öğretici, renkli olduğu kadar derin bir hikâyeye davet ediyoruz sizi.
