Fahri, sadece gözleriyle değil kalbiyle de görebilen ve doğanın bestesine kulak veren meraklı bir çocuktu.

Yağmurlu bir sabah, yolu çamurun içinde parlayan ısırılmış yarım bir elmayla kesişti. Ama bu sıradan bir elma değildi. Konuşan, içinde hem geçmişten gelen sırları hem de geleceğe dair umutları taşıyan kodlanmış robotik bir elmaydı.

Işıkoru köyünde başka kodlanmış elmalar da vardı. İnsanlar onlarla karşılaşınca hayat altüst oldu; kimileri korkuya kapıldı, kimileri öfkeye… Zamanla büyük bir anlaşmazlık köyün üzerine kara bulut gibi çöktü.

Derken Fahri kendini hiç beklemediği bir görevin içinde buluverdi: “Doğa, teknoloji ve insanlar arasında köprü olmak.” Peki Fahri, bunda başarılı olabilecek miydi?

Bu heyecanlı macerada, Fahri’yle birlikte bakmak ile görmek arasındaki farkı keşfetmeye hazır mısın?

 

BU KİTABI NEDEN OKUYALIM?

Çocuklara doğayı sevmeyi, bilime merak duymayı ve dengeli bir yaklaşımla hareket etmeyi öğretir.

Akıl ile duygunun birlikte çalıştığında dünyayı güzelleştirdiğini hatırlatır.

Teknolojinin ancak sorumlulukla kullanıldığında faydalı olacağını vurgular.

Empati kurmanın, çevreye karşı duyarlı olmanın en değerli erdem olduğunu anlatır.

Çocuklara düşünmeyi, araştırmayı ve denemekten korkmamayı öğretir.

 

EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

“Kodlanmış Robotik Elma”, Işıkoru Köyü’nde yaşayan meraklı bir çocuk olan Fahri’nin, sabah serinliğinde bulduğu ısırılmış yarım bir elmayla değişen dünyasını anlatıyor. Ama bu elma öyle her gün görülenlerden değil çünkü o bir robotik elma… İçinde insan elinden çıkmış kodlar, dışında ise doğanın bütün güzelliği var.

Fahri’nin elmayla tanışması aslında bir sorunun da başlangıcı. “Teknoloji doğaya zarar mı verir, yoksa yardımcı mı olur?” sorusunun cevabını aradığı bu yolculukta Fahri, hem doğanın kalbini hem bilginin sıcaklığını öğreniyor. Kodlanmış elma ona göre bir tehdit değil, bir dost oluyor. O, dünyanın dengesini bozan elleri değil, onu korumaya çalışan bir aklı temsil ediyor. Köy halkı ise bu yeni duruma şaşırıyor. Başka kodlanmış elmalar da var ve köylüler hepsini bir tehdit olarak algılıyor. Kimisi korkuyor, kimisi endişeyle yaklaşıyor, kimisi ise inanmakta zorlanıyor.

Hikâyenin ilerleyen sayfalarında Bilgin Dede sahneye çıkıyor. Köyün bilgesi olan bu karakter, teknolojiyi düşman görenlerle dost kabul edenler arasında bir köprü oluşturuyor. Yazar, bu basit ama derin düzlemde çocuk okurla zekice bir bağ kuruyor. Köydeki olaylar, yöre insanının yaklaşımı, Fahri’nin heyecanı, elmanın kendini anlatma derdi… Hepsi bir araya geldiğinde hem eğlenceli hem düşündürücü bir bütün oluşturuyor. Yapay zekâ, kodlama, veri akışı gibi soyut konular masalsı bir tonda, toprak kokulu bir gerçeklikle anlatılıyor.

Hikâye, çocuklara teknolojiyle dost olmanın yollarını öğretirken, asıl dersi bambaşka bir yerden veriyor: “Doğayı korumayan bir teknoloji, geleceği inşa edemez.” Bu söz, kitabın kalbinde atan bir manifesto gibi. Her yeni sayfa, bu dengenin neden gerekli olduğunu fark ettiren sahnelerle dolu.

Son sayfalarda, Fahri ve köy halkı birlikte bir proje başlatıyor: “Doğa ve Teknoloji Buluşma Merkezi.” Artık sadece tohum ekilmiyor; fikir de ekiliyor, umut da. İnsanlar makinelere hükmetmek yerine onlarla uyum içinde çalışmayı öğreniyor.

Çocuklarıyla birlikte doğayla iç içi bir yaşam süren Elif & Eyüp Güvere çiftinin kaleme aldığı ve Zeynep Başar Koçak’ın resimlediği “Kodlanmış Robotik Elma”, çocuklara bilimin soğuk bir denklem olmadığını, bilgiyi duyguyla, aklı kalple buluşturuyor ve en önemlisi, şu cümleyi zihnimize kazıyor: “Asıl kod, insanın vicdanında yazılıdır.”

Özetle bu kitap, çocuklara teknolojiyle değil, iyilikle kodlanmış bir gelecek sunuyor.

14132.E0A.575.3B5D
/
AİLE YAYINLARI
/ /
Tek Çekim
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
Bu ürüne henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun