“Bir koltuk sadece bir koltuk mudur?”

Yoksa çocukların hayal gücüyle ejderhaya, lokantaya, bilmece dükkânına hatta uzay mekiğine dönüşebilir mi?

Evde görevini tamamlamış bir koltuk, bazen sadece bir eşya değil; bir hatıranın, bir arkadaşlığın ve bir hayalin taşıyıcısı olabilir.

Bi Acayip Koltuk’la başlayan bu maceraya sen de katılmak ister misin?

 

BU KİTABI NEDEN OKUYALIM?

Sıradan bir koltuğu olağanüstü bir dünyaya dönüştürerek hayal kurmanın gücünü gösterir.

Dostluk, iş birliği ve dayanışmanın günlük oyunlarla nasıl pekiştiğini eğlenceli bir dille anlatır.

Hayallerin önce zihinlerde filizlenip sonra gerçeğe dönüşebileceğini vurgular.

Çocukların günlük hayatlarında farklı bakış açıları geliştirmelerini sağlar.

Empati, yardımlaşma ve sorumluluk paylaşma gibi değerleri çocuklara kazandırır.

 

EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

Evdeki eşyaların da bir hikâyesi vardır. Bazen yıllarca kullanılır, bazen yer açmak için bir kenara bırakılır. Ama çocukların hayal gücüne teslim edildiğinde, en sıradan eşya bile olağanüstü bir maceranın kapısını aralar. İşte “Bi Acayip Koltuk” tam da böyle bir serüvenin adı. Hasan Aytiş’in yazdığı, Berk Öztürk’ün rengârenk çizimleriyle hayat verdiği bu kitap, çocukların hayal gücünü kanatlandıran, dostluğu ve paylaşmayı gülümseten sahnelerle bezeli sıcacık bir hikâye.

Her şey Oyun Kurucu Takımı’nın parka gelen eski bir koltuğu sahiplenmesiyle başlıyor. Aslında taşınan bir evden çıkarılmış, artık “hurdalık” yolunu bekleyen bir eşya… Ama Zehra’nın kaptanlığında, Eren, Alper, Elif, Gülce ve Enes’in elinde o koltuk, bambaşka bir dünyaya dönüşüyor. Çocuklar kendi aralarında anlaşıyor. Her gün bir kişi, koltuğu acayip bir şeye çeviriyor ve böylece sıradan bir koltuk, her bölümde yeni bir serüvenin kahramanı oluyor.

İlk macerayı Elif başlatıyor. Koltuk, “Buluttepe Park Lokantası”na dönüşüyor. Menüde yok yok: “Bol Yapraklı Taş Çorbası”, “Taş Taneli Kum Pilavı”, “Az Kumlu Taş Dürüm” ve “Güneş Işığı Görmüş Kaya Parçası.” Bu eğlenceli bölüm, çocuklara paylaşmanın, iş bölümü yapmanın ve birlikte üretmenin nasıl tatlı bir mutluluk getirdiğini gösteriyor.

Koltuk, ertesi gün Eren’in yönetiminde “Bilmece Dükkânı” oluyor. “Kim ister bilmece?” diye başlayan çağrıya herkes koşuyor. Fil, gökkuşağı, kelebek, yarasa, balık, hatta “zaman” üzerine bilmeceler ardı ardına geliyor. Her doğru cevaptan sonra kahkahalar yükseliyor.

Sonra kaptan Zehra devreye giriyor. Koltuğun üzerine kırmızı bir örtü çekiliyor, gözler ve dişler ekleniyor; işte karşınızda “Buluttepe Ejderhası!” Çocuklar ejderhanın sırtına atlayıp gökyüzüne yükseliyor. Önce Mantar Gezegeni’ne uğruyorlar, ardından Okyanus Gezegeni geliyor, son durak ise Kozmik Parkur Gezegeni.

Bir başka günde koltuk, “Anı Koleksiyoncusu” oluyor. Masanın üzerine eski fotoğraflar açılıyor, her biri bir hikâyeyi çağırıyor. Her çocuk kendi anısını anlatıyor. Kahkahalarla, bazen de gözleri nemlenen hatıralarla dolu bir buluşma. Çocuklar, paylaşmanın yalnızca bugünü değil, geçmişi de güzelleştirdiğini fark ediyor.

Ve bir sabah yağmur yağıyor… Parkın ortasındaki acayip koltuk artık kullanılmaz hâlde. Çocukların yüzüne hüzün çökse de Gülce’nin sakin cümlesi umut oluyor: “Koltuk gitti ama onu değerli yapan bizdik.” O andan itibaren Oyun Kurucu Takımı için koltuğun yerine yeni şeyler koymak zor değil. Park, oyunlarla şenleniyor, ağaç altı “kütüphane”ye, çimler “Buluttepe Olimpiyatları”nın pistine dönüşüyor. En önemlisi de çocukların kendi hayallerinden doğan bir kulüp kuruluyor; oyunla öğrenmenin, paylaşarak büyümenin ve birlikte hayal kurmanın adı artık kalıcılaşıyor.

“Bi Acayip Koltuk”, sıradanın içindeki olağanüstüyü görebilmenin, hayallerle hayatı güzelleştirebilmenin hikâyesi. Her bölümde farklı bir oyun, farklı bir kahkaha, farklı bir ders saklı. Çocuklar için eğlenceli bir masal, ebeveynler içinse çocukluklarına uzanan bir hatırlatma…

14132.B24.D0B.0F38
/
AİLE YAYINLARI
/ /
Tek Çekim
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
2/9
Taksit
Bu ürüne henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun